SosyalistForum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SosyalistForum


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Oportünizm

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Okaliptusbl
Admin
Admin
Okaliptusbl


Mesaj Sayısı : 101
Başarı Puanı :
Oportünizm Left_bar_bleue20 / 10020 / 100Oportünizm Right_bar_bleue

Rep :
Oportünizm Left_bar_bleue20 / 10020 / 100Oportünizm Right_bar_bleue

Ruh Hali : Yorgun
Kayıt tarihi : 22/07/08

Oportünizm Empty
MesajKonu: Oportünizm   Oportünizm Icon_minitimeSalı Tem. 22, 2008 9:36 pm

Oportünizm


İlkeden yoksunluk, anlık veya kısmi çıkarlar uğruna savunulan temel
ilkelerden ödün verme, oportünizme tarihi boyunca yüklenebilecek en
geniş anlamlardır. Ve bu anlamıyla oportünizm, sadece marksist
literatüre özgü bir kavram değildir, burjuva siyasetçileri tarafından
da kullanılabilmektedir. Marksistler açından oportünizm, zaman
içersinde tarihsel bir gelişme göstermiş ya da tarihin çeşitli
dönemlerinde ve mekânlarında kendine özgü yanlar ortaya koymuş olsa da
genel bir politik ve ideolojik içeriğe sahiptir. Bu genel içerik,
işlevinde kendini gösterir: İşçi sınıfını burjuvaziye tabi kılmak.
Oportünizmin tarihsel örnekleri ve günümüzdeki görünümü budur. Lenin'in
sözü burada anlamlıdır: "Oportünizmde temel fikir, burjuvazi ile
hasımları arasında bir ittifak ya da yakınlaşma -bazan anlaşma,
bloklaşma vb.- olmasıdır."
Günümüzde oportünizm, burjuvazinin, işçi sınıfını devletle bütünleşmiş
tekelci kapitalizmle uzlaştırma çabalarına hizmet etmektedir. Bu da
marksizmden, onun temel içeriğinden sapmayı ve burjuva ideolojisine
yakınlaşmayı beraberinde getirir. İşçi sınıfının sınıfsal çıkar ve
hedeflerinden vazgeçme, politik bakımdan devrimci savaşımdan,
devrimden, proletarya diktatörlüğünden ve komünizmin kuruluşundan
vazgeçme demektir.
Oportünizm tarihsel biçimlenişinde karşımıza belli ve hemen
kavranabilecek bir biçimde çıkmaz. Teorik olarak çok rahat
tarifleyebildiğimiz oportünizmle pratik mücadelenin zorluğu da buradan
kaynaklanmaktadır. Kendini marksist söylemin arkasına ustalıkla
gizleyebilen oportünizmin maskesini düşürebilmek için teoriye ve
teorinin zaman ve mekan içindeki somut görünümlerine çok iyi bir
biçimde hakim olmak gereklidir. Ülkedeki baş ve ikincil çelişkilere
göre biçim alan, renk değiştiren oportünizmin bu özelliği Mao'nun ona
ilişkin bir sözünü anımsatıyor: "... balığı derin sulara, serçeleri de
sık ağaçlara sürdüğü gibi, o, milyonlarca kişiyi milyonlar üstüne ve
kudretli bir orduyu düşman üzerine sürerek kırdırır, ki düşman şüphesiz
bunu alkışlar."
Ülkenin içinde bulunduğu devrimci aşamanın niteliği ve tahlili
oportünizmin biçimini, ülkenin ekonomik toplumsal yapısı, işçi
sınıfının bilinç ve örgütlenme düzeyi de etki alanını belirler.
Kapitalizmin gelişme oranı ve biçimlenişine göre değişik görünümler
alan, kimi zaman aşırı demokratizmle kendini vareden, kimi zaman ise
aşırı "sol" söylemlere başvuran oportünizm, bazen "gerillacılık"tan
bile bahsedebilmektedir. İşçi sınıfının bilinç ve örgütlülüğü
zayıfladıkça oportünizmin etkisi artar, çünkü sözkonusu oportünist
tezlerin sınanacağı pratik, çok sınırlıdır.
Hatırlanacağı gibi ülkemizde, küçük burjuvazinin yoğunluğu nedeniyle
özellikle 60'lı yıllarda oportünizm umudunu küçük burjuvazinin ilerici
atılımına bağlayarak dönem dönem revizyonizmle yakınlaşmış ve bu da
burjuva ideologlarının oyunlarını kolaylaştırmıştır. Oportünizmin bu en
çarpıcı biçimi "ülkede proletaryanın örgütlenmesinin objektif şartları
yoktur" anlayışını bile savunabilmiş ve İkinci Entarnasyonal
düşüncelerinin uzantısı olan bu tezler, ülkemizdeki çeşitli
örgütlenmelerde kendisine yandaş bulabilmiştir. Lenin'in "Halkın
Dostları Kimlerdir", "Rusya'da Kapitalizmin Gelişmesi" adlı eserlerinde
yeterince irdeleyip ipliğini pazara çıkardığı bu anlayışın yıllar
sonra, çok değişik bir görünüm altında, ama proletaryayı burjuvazinin
kuyruğuna takma ortak özelliğiyle hortlatılması, oportünizme tipik bir
örnektir.
Ya da örneğin Çarlık Rusyası'nda devrim perspektifini yadsıyan ve
kendiliğindenciliğe teslim olan menşevik oportünizm ise Lenin'i küçük
burjuva maceraperesti, Blanquist ve komplocu olarak suçlamıştır.
Özü ilkesizliğe dayanan oportünizmin en belirgin sonuçlarından biri
doğal olarak pasifizmdir. İşçi sınıfının gücünü olduğundan aşağı
düzeyde değerlendirmek mücadele sürecinde devrimci güçleri olduğundan
daha zayıf gösterip devlet güçlerini abartmak sağ oportünizmin
(pasifizmin) temel karakteridir.
Sol oportünizmde ise, ülkenin ve dünyanın, sınıfın ekonomik, siyasal,
tarihsel vb. koşullarına bakılmaksızın en uç fikirleri savunmak, en
büyük marifettir. Böylece herkesten "daha solcu" bir profil çizilirken
devrimin güncel görevlerine sırt çevirmek, devrimci potansiyelin
enerjisini boşa harcamak, sınıfa gerçekleşmeyen vaadlerle umutsuzluk,
inançsızlık yaymak kaçınılmaz sonuçlardır.
Sapmanın ilke istikrarının olmadığı çok açıktır; samimiyetsizlik ve
böbürlenme hatta çoğu zaman keskin çıkışlar ve suçlamalar oportünizmin
yeni (?) yüzleridir. Oysa emperyalist dönemde proletayanın
hegamonyasının objektif şartlarının tartışılamayacağı gerçeğini inkar
etmek samimiyetsizliğin kanıtıdır.
Devletin tümüyle sönebileceğine inanmayan döneminin Alman Sosyal
Demokrat Partinisin önderlerinden Kautsky, hükümeti belirli bir sorunda
ödün vermeye zorlamak ya da proletaryaya düşman olmayan bir hükümeti
başa geçimekten söz ederken devrimi yadsır. Bu da oportünizmin en
bayağısıdır.
Devletin bir sınıf diktatörlüğü aracı olarak en açık biçimde
tanımladığı marksist tezlere sırtını dönen bu yaklaşımın, devleti
yıkmak gibi hedefi olamaz. Ancak devletin devamlılığı için işçi
sınıfını, o devlete "hükümet" olma hayaliyle avutabilir.
Marksist önermeler kullanarak, keskin politik pratik belirlenimler ve
ahlaki bilgiçlikler taslayarak önerme ve kavramların içini boşaltan
opotünizmin ülkemizdeki karakteri öncelikle ülkenin
politik/ideolojik/ekonomik tahlillerinde ve doğal olarak da mücadele
biçimlerinde kendini gösterir. Özellikle son yirmi yıldır ulusal
mücadeleye bakış ve konumlanış da oportünizmin belirgin ayraçlarından
biri olmuştur. Üretim ilişkileri ve üretici güçlerin seviyesinin,
niteliğinin bir ülkenin tahlilinde başat olduğu herkesçe bilinir. Ancak
hem neo-liberal politikalardan söz edip hem de ülkenin yarı feodal-yarı
sömürge olduğunda ısrar etmek teori ve pratiğin birlikteliğini de hiçe
saymaktır. Ya da ulusal kurtuluş mücadelesinin güç ve politik
değişimlerine göre tavır belirlemek de devrimci bir yapılanmanın
gerçekliğine denk düşmeyen örgütlenme pratiğine yol açar.
Kautsky'nin işçi sınıfını burjuva demokratlığının kuyruğuna eklemeyi
hedefleyen oportünizmi, onu revizyonizme vardırmış, marksizmi kendi
politik kaygıları doğrultusunda çarpıtmaya çalışmıştır.
Bu da oportünizmin hep olduğu gibi kalmadığını revizyonizme
dönüşebildiği hatta dünya ve ülke pratiğinde görüldüğü gibi
revizyonizmi de aşarak, karşı-devrimcileşebildiği,
anti-komünistleştildiği görülebilmiştir. (PDA Aydınlık örneği.)
İşte bu yüzdendir ki oportünizmle, revizyonizmle ve reformizmle
mücadele tarihsel açıdan Bolşeviklerin örgüt yapısından başlayan bir
yolu seçerek oluşturdukları bir mücadele anlayışı ile gerçekleşmiş,
Ekim devrimi ile de somutlanmıştır.
Bugün neo-liberal politikalar ve postmodern durumun etki alanında
"karşı! tezlerle" (marksist olmayan/post marksist tezler) yeni ve
yenilenme kavramlarının devrimci içeriğini boşaltarak emperyalizmle
mücadele ilan eden oportünistlerle/çağdaş revizyonistlerle temel
mücadele biçimimiz ideolojik mücadeledir. Ancak ideolojik mücadelenin
başarılı olabilmesi elbetteki örgütlenme pratiği ve sürece müdahale
koşullarının yaratılması ile mümkündür.
Tarihsel yolunda marksizmin çarpıtılması görevini üstlenen oportünizmin
değişik yüzlerini görmek; olguların tartışılabilirliği gerçeğinden
hareket ederek, savunulan temel ilkelerden ödün vermeden yeniyi inşa
edebilmekten geçmektedir. Nihai olarak oportünizmin yenilgisi ise sınıf
hareketinin yükseltilmesi ile gerçekleşebilecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sosyalizm.catsboard.com
 
Oportünizm
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SosyalistForum :: Frankfurt Okulu :: Kavramlar - Sözlük-
Buraya geçin: